Türk - Yunan İlişkileri

Başlatan Þahinbey, 02 Temmuz 2009, 14:41:10

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

2015 leri beklesinler de görsünler...


;) Mesajı Paylaş


Ben Orta Asya'dan türeyen Anadolu'da büyüyen Avrupa içlerine yürüyen Türküm...

#21
TÜRK-YUNAN SAVAÞ SENARYOSU VE YUNAN HAYALİ



YUNAN HAYALİNİN AÇIK BİR İFADESİ......

THE TURKEY vs GREECE
WAR SCENARIO
A HYPOTHETICAL AND STRICTLY SCIENTIFIC WAR SCENARIO
FOR THE USE OF MILITARY EXPERTS ONLY
By Mihalis D. Rellos, President of "Achilles".
Since 1974 there is a possibility of a Turkish attack against Greece or CypRus (free southern part). Turkey has gathered a great number of tanks, airplanes, guns and soldiers. 40000 of them are in the occupied part of CypRus since 1974 when Turkey invaded the island. But Greece has a very powerful army, as well. It includes a superior navy, a high trained air force and great advantages in the main frontier of the war, the Aegean Sea. The Turkish fleet must come out of the straits and it is vulnerable to naval attacks, air attacks and Exocet and Harpoon missiles attacks in a point of total sinking.
The Turkish Air Force has a relatively small advantage in numbers of F16s. But for a war over the Aegean Sea, this advantage will soon disappear. During January 1999 3 batteries of Patriot PAC-2 AA missiles arrive in Greek islands of the Aegean Sea as part of a greater sale of 1,2 billion dollars of new Patriot AA PAC-3 missiles arriving within the next two years. Another battery of S-300 AA missiles will soon arrive at eastern Crete, as well (the Cypriot missiles). This armament eliminates the Turkish advantage in the quantity of third generation airplanes and the Aegean Sea becomes a hostile and deadly area for the Turkish Air Force. Also, the Greek army has ordered 21 short range AA batteries of TOR and CROTALE missiles. This arsenal will be added to the existing Hawk, Osa and Nike-Hercules AA missiles.
The Aegean Sea (full of thousand Greek islands) is the ideal place for a total Greek success in naval war, since the Greek navy has a long tradition in defeating Turkish fleets since 1821!
Greece and Turkey have common borders in Evros river in Thrace. The eastern Thrace belongs to Turkey and the western Thrace to Greece. The Turkish eastern Thrace is a big valley straight from Evros river to Constantinopolis (Istanbul for the Turks). The western Greek Thrace is highland. So, a Turkish attack against western Thrace is almost impossible. If decided, it won't be fruitful for the Turkish army.
There are many Greek islands near the Turkish shore of Asia Minor. There, a sudden Turkish attack is possible, but the results won't be permanent. The total Greek imposition in the Aegean Sea for the above reasons (Patriot AA missiles - S300 AA missiles - experienced Greek Air Force - superior Greek Navy) will permit the liberation of every island.
The only Turkish military advantage lies in CypRus (free Greek Cypriot side) which has a defense that may last at least for many weeks in every kind of attack. But the duration of the war in CypRus will permit the total Greek victory in the Aegean Sea and the victorious fleet would easily liberate CypRus and throw the Turks out of CypRus.
One must take in account that the Turkish troops in northern part of CypRus have no depth of defense. Even though they overcome the Cypriots in a 3 to 1 or 4 to 1 scale, they can not win without extended air and naval support from Turkey. Anyway, within the next months the Cypriot Republic announced that it will buy a sufficient number of short and middle range AA Russian missiles and tens of new T-80 Russian fourth generation tanks. These armaments will improve enormously the Greek Cypriot defense.
The air base of the national Guard in Pafos is ready and the naval station in Zygi will soon be completed in order to support Greek F16s, A7 Corsairs, modern Frigates, Destroyers, Gun Boats and Submarines.
Armenia, the northern neigbor of Turkey is already protected with Russian S300 AA missiles and Mig29s under Russian control. Syria has ordered S300 AA missiles, as well. The Kurdish rebels in Eastern Turkey threaten Turkey with a new round of internal war. It is quite possible that a long war between Turkey and Greece in any frontier will engage Armenia, Syria and the Kurds rebels against Turkey. Armenia, Syria and the Kurds believe that Turkey occupies Armenian, Syrian and Kurdish land and the only chance they have to regain these lands is a Turkish Greek war. This is the worse case scenario for Turkey (demolition of Turkey and division in many parts).
The worse case scenario for Greece is to stand all alone against Turkey. Even in this case the loss for Greece would be minimal. But Turkey, would have to stand great losses (naval prohibition of presence in the Aegean Sea and the Mediterranean Sea and the extension of Greek internal waters to 12 nautical miles, the European boycott for many decades, the destruction of its industrial areas in eastern Thrace and the shore of Asia Minor).
The Turkish economy suffers from high inflation of 90% and other severe economical problems. In the other hand, Greece has a strong and rich economy and it is a member of the European Union. The Greek ship oweners control the greater part of sea transport. The Greek Americans have a prosperous community of 4.000.000 people in the United States and can influence things in favor of Greece. Objectively, the economical comparison comes for Greece!
The conclusion of every scenario in Greek Turkish war is that Turkey will never try to attack Greece or CypRus, because it has nothing to gain. If Turkey decides to attack, it risks a destructive future.-



Kaynak.....www.turkıshmurderers.com


Yorum..... YUNAN NE ZAMAN HAREKETE GEÇER .....!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

GÜNDEM AÇILIM......BİR BAÞKA İFADE İLE KÜRT AÇILIMI , BİR BAÞKA İFADE İLE DEMOKRATİK AÇILIM , BİR BAÞKA İFADE İLE BİRLİK VE KARDEÞLİK PROJESİ....

Yani....Yani...AKP iKTİDARININ SAFSATASI....Sonuçmu ? Türkiye Cumhuriyetinin Bekası ve Varlığı Tartışılmaya açılmıştır...Peki DTP ve Kandil Ne istiyor.. ?

Açık Açık Yazalım.....

1.- Anayasanın 3.maddesinde değişiklik....Nedir O madde....Türkiye Devleti , Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bir bütündür.Dili Türkçedir...Bayrağı , şekli kanunda belirtilen, beyaz ayyıldızlı bayraktır.Milli Marşı İstiklal Marşıdır.Başkenti Ankaradır.

2.-Anayasanın 66.Maddesinde değişiklik..Nedir o madde....Türk Devletine Vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.Türk Babanın veya Türk Ananın çocuğu Türktür.

3.-Anayasanın Eğitimle ilgili 42.Maddesinde değişiklik ..( Çok uzun olduğu için yazılmamıştır.)

4.-Anayasada , Türkiye Cumhuriyetini Kuran Unsurlar olarak Kürt Sözcüğünün geçmesini sağlayacak değişiklik.

5. Ne Mutlu Türküm Diyene Sözcüğünün Kaldırılması...


Þimdi Esas soru şu........Yukarıdaki hususlar gerçekleştirilebilirmi ? Gerçekleştirilirse , arkasından Güneydoğuda Özerklik ve müteakiben Bağımsız Parlemento Gelirmi ? Ve bu varsayımlar gerçekleşirse , sözkonusu Parlementodan Kuzey Irakta Kurulacak Kürt Devletine İlhak Kararı Çıkarmı ?

Yukarıdaki Varsayımların gerçekleşmesi halinde Türkiyede Neler yaşanır  , AB , ABD , İNGİLTERE , FRANSA Birleşmiş Milletlerden Karar Çıkararak Türkiyeye Fiili müdahaleye kalkarlarmı ?

Emin olunan tek şey Yunanistan derhal harekete geçecektir...Yukarıdaki hayali herşeyi açıklamaktadır.
Mesajı Paylaş

Yunanistan'a füzeyle cevap

Scalp'lere karşı Slam-er'ler!

27.09.2009 14:04

Yunanistan'ın Fransa'dan aldığı 250 km menzilli Scalp füzelerinin gerçek menzili 400 kilometre. Yunanlıların bu alımına Türkiye'nin ABD'den menzili 280 km'ye varan ve F-16 uçaklarından fırlatılan Slam-Er füzelerini sipariş ederek cevap vermiş.

Yunanistan'ın Fransa'dan aldığı 250 kilometre menzilli Scalp füzeleriyle İstanbul'un bile olası bir savaşta bu ülkenin hedefine girdiği belirtiliyor. Menzili 400 km'ye çıkarılabilen Fransız Scalp füzelerine karşı Türkiye'nin de Amerikan yapımı 280 km. menzilli Slam-Er füzelerini alarak cevap verdiği belirtiliyor. Yunanistan'ın 2006 yılı içerisinde Scalp siparişi vermesi üzerine Türkiye'de aynı yıl içinde ABD'den 50 adet Slam-Er füzesi sipariş etmişti. Füzelerin teslimine geçtiğimiz Mayıs ayında başlandığı kaydediliyor. Türkiye dışında sadece ABD ve Güney Kore ordularında bulunan Slam-Er füzeleri uçaklardan yerdeki sabit veya hareketli hedeflere atılıyor ve hedefi kolay kolay ıskalamıyor. Akıllı füze sınıfında olan Slam-Er'leri Türkiye F-16'larda kullanacak.

ALİ KEMAL ERDEM / AHT

Yunanistan'ın Fransa'dan aldığı 250 kilometre menzilli Scalp füzeleriyle İstanbul'un bile olası bir savaşta Yunanistan'ın menziline girdiği belirtiliyor. Fransız yapımı Mirage 2000-5 savaş uçaklarından atılan Scalp'lerin gerçek menzili ise açıklandığı gibi 250 km. değil 400 km. Yani İstanbul'dan daha içerideki yerler de hedefe giriyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir savunma yetkilisi, uluslararası anlaşmalarla sabitlenen ve ülkeler tarafından kabul edilen "Bir ülke başka bir ülkeden füze aldığı zaman bunun menzilinin 300 km'yi geçemez" şerhini hatırlatıyor. Yetkili, bu şerhden dolayı Yunanistan'ın 250 km. menzilli füze aldığını söylüyor. Ancak hemen şunu da hatırlatıyor: Scalp füzelerinde yapılacak ufak bir modifikasyonla menzili 400 km'ye çıkarılabilir. Zaten Fransızların orijinal füzelerinin menzili 400 kilometre.

Yunanlıların söz konusu füzelerinin siparişini 2006 yılında Mirage 2000-5 savaş uçaklarının satın alımı amacıyla yaptıkları sipariş sırasında verdikleri kaydediliyor. Bu sipariş üzerine Türkiye'de harekete geçerek aynı yıl içerisinde ABD'den tıpkı Scalp'ler gibi havadan yerdeki hedeflere atılan 280 km. menzilli 50 adet Slam-ER akıllı füzesi sipariş verdi. O günlerde basında da yer alan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından da doğrulanan sipariş Türkiye'ye yedek parçalarıyla birlikte 162 milyon dolara maloldu. Slam-Er füzeleri, modernize edilecek F-16'larda ve yeni alınacak olan 30 F-16B50 uçaklarında kullanılacak. Füzelerin teslimine geçtiğimiz Mayıs ayında başlandığı belirtiliyor. Askeri uzmanlar alınan füzeler ile olası bir savaş durumunda Türkiye'nin Yunanistan'ın bu füzeleri kullanmasına fırsat vermeden Yunan üslerini vurabileceğini kaydetti.

HEDEFİ ÞAÞIRMIYOR

Boeing'in ürettiği Slam-Er füzeleri gemilere ve kara hedeflerine karşı kullanılabiliyor. Slam-Er füzeleri daha önce Harpoon gemi-gemi füzelerinin, kara saldırı versiyonu olarak üretilen tipi. İsabet yüzdeleri çok yüksek olmasından dolayı akıllı füze kapsamında giren Slam-Er'lerin ağırlığı 635 kg ağırlığında. 436.9 cm uzunluğunda ve 34.3 cm. çapındaki Slam - Er füzeleri F-18, F-15, ve B-52H ve B-2'lere de monte edilebiliyor. Üretici firma Boeing tarafından yapılan düzenleme ile füze hareketli hedeflere karşı da etkili hale getirildi. 25 Ağustos 2009'da yapılan açıklamaya göre, yeni yazılım programı ile donatılan Slam Er, 2 Temmuz 2009'daki denemeden başarı ile geçti. Slam- Er'in hareketli füze rampaları ya da mobil radarlar gibi yüksek öneme haiz hedeflere karşı kullanılması bekleniyor. Slam-Er füzeleri halen ABD, Türkiye ve Güney Kore tarafından kullanılıyor. ABD F-18 ve F-15 savaş uçaklarında, Güney Kore F-15K uçaklarında Türkiye ise F-16B50 uçaklarında kullanıyor.

S-300'LERE KARÞI DA POPEYE FÜZELERİ ALMIÞTIK

Türkiye'nin elinde havadan yerdeki hedeflere karşı atılabilen füze sınıfında Slam-Er'ler dışında İsrail yapımı Popeye füzeleri de bulunuyor. Rumların aldığı ve Kıbrıs adasına yerleştirmek istediği S-300 füzelerini gerektiğinde vurabilmek için F-4 savaş uçaklarında kullanılabilen Popeye füzeleri alınmıştı. Bu füzelerin alınması Rumların S-300'leri Kıbrıs'a yerleştirmekten vazgeçip Yunanistan'daki Girit'e taşınmasında etkili olmuştu. Türkiye'nin elinde halen 100 km. menzilli Popeye füzelerinden 100 adet bulunuyor. Genelkurmay'ın Yunanistan'ın attığı adımları dikkatli izleyerek bunlara gereken önlemleri aldığı belirtiliyor.

SCALP FÜZELERİ

- 250 km menzil (400 km. uzayabiliyor)
- 1.3 ton ağırlığında
- 5.1 metre uzunluğunda

SLAM-ER FÜZELERİ

- 280 km. menzil
- 635 km. ağırlığında
- 4.36 metre uzunluğunda Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

paylaşımın için teşekkürler bilgilendirici bi metinmiş Mesajı Paylaş

yunan scalpları neden 400 km ye çıkabiliyor? :'( Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: kosavalı1989 - 27 Eylül 2009, 16:31:45
yunan scalpları neden 400 km ye çıkabiliyor? :'(

ekstra yakıt tankı kullanıyorlar heralde  ;D Mesajı Paylaş

#26
Izmir ile Atina arasindaki mesafe 270km. Mesajı Paylaş

Yunan gazeteciler Athanasios Ellis ve Mihalis İgnatiu'nun "İmia (Kardak)- Amerikanların Gizli Telgrafları" adlı kitabı satışa sunuldu. Kitap tanıtımı, dün Atina'da tecrübeli gazeteciler tarafından gerçekleştirildi. Tanıtıma dış politikada aktif roller almış bakan ve diplomatların yanı sıra Türk-Yunan ilişkilerine meraklı kitapseverler yoğun ilgi gösterdi.

Türkiye ve Yunanistan'ı savaşın eşiğine getiren Kardak krizi, 14 yıl aradan sonra bile olsa gündemdeki yeri ile gizemini koruyor. Yeni piyasaya çıkan kitap, Kardak krizinde neler yaşandığı, Türkiye ve Yunanistan liderlerinin krizi yönetme biçimleri ile Amerikan yönetiminin savaşı önlemede oynadığı rolü "gizli belgeler" ışığında mercek altına alıyor. Kriz sırasında yapılan hatalar ve savaşın patlak vermesini engelleyen hassas müzakereler belgelere dayalı olarak irdeleniyor.

Yazarlar, uzun uğraşlar sonucu ele geçirdikleri ve büyük kısmını kapsayan 132 telgrafa kitapta yer veriyor. İki ülke ilişkilerinde rampa işlevi gören krizin öncesi ile kriz döneminde görev yapan Amerikan, Türk ve Yunan yetkililerle yapılan söyleşiler de araştırmada yer alıyor.

"KİTAP OKULLARDA OKUTULMALI"

Kitabın tanıtımı, Ege sorunu ve Türk-Yunan ilişkilerine dair görüşlerini de dile getirme fırsatı bulan Kathimerini ve Ethnos gazetelerinin genel yayın yönetmenleri Aleksis Papahelas ile Yorgos Harvalyas tarafından yapıldı. "Kardak krizi" sırasında Washington'da muhabirlik yapan Papahelas, "Kardak Yunanların bilinçaltını, Türkiye tarafından Yunan toprağının ilk defa fiili reddi biçiminde mühürledi." ifadelerini kullandı. O gece yaşananları ve nelerin yanlış yapıldığını özellikle gençlerin çok merak ettiğini belirten Papahelas, "Kardak krizine nasıl ulaşıldığı ile bayrağın nasıl oraya girdiği sorularının hâlâ cevaplanmadığını" söyledi. Papahelas, "Amerikan'ın kriz sırasında ve sonrasında Ege için bir toplantı yapılması meselesini direttiğini ve buna hazırlıklı olduğunu" savundu. Özeleştiri de yapan Papahelas, Yunan medyası ile Türk medyasının krizlere yaklaşımları ile bunu kullanma şeklini eleştirdi.

Kitabı 'çok önemli tarihi doküman' diye tanımlayan usta gazeteci, "Okullarda okutulması lazım. Bir toplumun, bir hükümetin ve bir medyanın bir krizi nasıl yönetmemeleri gerektiğine güzel bir örnek" saptamasında bulundu. "Ülke olarak bu krizden başarısızlıkla çıktık." diyen Papahelas, Ege'de en küçük bir krizde bile sorunların bir paket çözümle sağlanacağına ilişkin varsayıma kolayca sürüklendiklerini belirtti. Papahelas, kitabı özellikle dış politikada sorumlu olanlara tavsiye etti. "Kardak krizi bize ders olmadı" diyen Yunan gazeteci, "Bu kriz iki ders öğretmeli; birincisi bir kriz olmadan nasıl önlenebilir, ikincisi de bir kriz nasıl yönetilmez." şeklinde konuştu.

"Kardak BİR YENİLGİDİR"

"Kardak krizi, Yunanistan için "büyük bir milli yenilgidir" iddiasında bulunan Ethnos gazetesi genel yayın yönetmeni Harvalyas ise, krizi "Cunta sonrası (1974) dönemin en karanlık bölümü" şeklinde tanımladı. O geceyi anlatan Harvalyas, 'o gece hiç uyumadığını, gazetenin baskılarını defalarca yenilediklerini' söyledi. Yunan gazeteci, 'Türkler Yunan toprağını aldı' haberini duyunca ayaklarının tutulduğunu belirtti. Harvalyas, bugün sadece Kardak'ın değil daha başka adaların da gri bölgeler olduğunu, ne çoban, ne balıkçı ne de tatil için birinin gitmesine izin verildiğini söyledi. Krizle birlikte artık bölgenin "gri bölgeler" olduğuna dair anlayışın yerleştiğini ifade etti.

Krizin olumlu yanını da belirten Harvalyas, "Yunanistan taşrasındaki egemenlik haklarımızdan fiili şekilde vazgeçilmiş olsa da, çarpışmadan kaçındık." dedi. 'Kitabın imasına göre Türklerin Amerikalılar tarafından cesaretlendirilmiş olabileceklerini' söyleyen Harvalyas, "O gece bir savaş çıkmış olsaydı -Türklerin tarafını tutan Amerikanları da düşündüğümüzde- nasıl sonuçlanacağını düşünemiyorum" görüşünü savundu. Ethnos gazetesi genel yayın yönetmeni, o geceyi yaşayan 12 komandonun çıkıp şu sorulara cevap vermesini istedi: "Oraya gittiklerinde Yunan bayrağını dikme emri aldılar mı? Öyleyse kimden bu emri aldılar? Nasıl oldu da Türk komandoların Kardak kayalığına çıktıklarını görmediler ya da gördüler mi? Yunan helikopteri düşerken neler hissettiler? Oradan ayrılmak için ne emir aldılar?"

İTALYA'YI ELEÞTİRDİLER

Kitabın yazarları da yaptıkları kısa konuşmalarda, kitabın serüvenini anlattılar. Athanasios, "Türk tarafı, günümüzde devam eden gerginlik yanlısı tutumuyla bu araştırmanın yapılmasına yardımcı oldu." iddiasında bulundu. Yunan tarafının o dönemde hatalar yaptığını anlatan Athanasios, ABD'nin iki tarafa eşit mesafede durma taktiği uyguladığını söyledi. Daha sonra ise iki ülke arasında diyalog kanallarının açılmasında rol üstlendiğini kaydetti. Konuşmacıların tamamı, dönemin Avrupa Birliği başkanlığını yürüten İtalya'yı eleştirdi ve Roma'nın5 gün suskunluktan sonra taraf olduğunu belirtti. Yunan medyasında Washington muhabirleri olarak çalışan iki gazeteci tarafından hazırlanan kitap, Livani yayınlarından çıktı. 17 Euro'ya satılan kitabın kapağında, Süleyman Demirel, Tansu Çiller ve İsmail Hakkı Karadayı'nın da resimleri yer alıyor.

DÖNEMİN DIÞİÞLERİ BAKANI PANGALOS, 'BAYRAĞIMIZ DURSUN, YIPRANINCA YENİSİNİ DİKMEYİZ' DEMİÞ

Kitapta Amerikan Başkanı Bill Clinton'un, Kardak krizinin patlak verdiğini dönemin Başbakanı Tansu Çiller'den öğrendiği kaydediliyor. ABD, özellikle arabulucu Richard Holbrook'un telefon trafiğiyle iki ülke başbakanına devamlı baskı yaparak, savaş gemilerinin bölgeden ayrılmasını sağladığı belirtiliyor. Sorunun diplomatik yolla çözümünde "no ships-no troops-no flgas" (gemi yok - asker yok bayrak yok) formülü üzerinde mutabık kalınmış.

Kitapta en ilginç bölümlerden birini, 1996 yılında dönemin dışişleri bakanı olan ve şimdi başbakan yardımcılığı yapan Theodoros Pangalos'un 'bayrakla' ilgili ifadeleri oluşturuyor. Pangalos, Amerikan meslektaşı Warren Christopher'le 31 Ocak 1996 gecesi yaptığı görüşmede Yunan tarafının kara sularını 6 milin üzerine çıkarma düşüncesinde olmadığını söylüyor. Pangalos bunun Türk tarafını sakinleştirebileceğini ilave ediyor. Pangalos şu ifadeleri kullanıyor: "Yunan kuvvetleri 31 Ocak'ta Kardak'tan çekilecektir. Ancak bayrak kalacak. Sert rüzgarlar bayrağı tahrip edeceğini düşünüyorum. Bu durumda Yunanistan yeni bayrak dikmeyecektir."


kaynak:   http://www.haberler.com/yunanlar-amerikalilarin-gizli-telgraflari-haberi/ Mesajı Paylaş

ben şahsen hiç dert etmiyorum harpyleri vede popeyeleri neden aldık sanıyorsunuz Mesajı Paylaş



Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz