Türk - Yunan İlişkileri

Başlatan Þahinbey, 02 Temmuz 2009, 14:41:10

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 6 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Yunan, PKK,Asala gibi bir örgütün bir tık üstü.
Üçünün de bir toprak parçası talebi var, üçünün de arkasında belli güçler olmasaydı sıfırlamıştık.
Sonuncusu biraz daha donanımlı.
PKK ve Asala'yı yok ettiğimiz gibi bir yöntem gerektiğini düşünüyorum.

Kurtuluş şavasında da hezimete uğratmıştık, kapı gibi LOZAN anlaşmamız var.
Sonuçta, gene aynı noktadayız.
Tabii silahlı kuvvetlerin caydırıcılığı önemli,ama farklı bir uygulama gerekiyor diye düşünüyorum. Aynı film, her 50 yılda bir yaşanmaması gerek.

Irağa koalisyon güçleri saldırmadan önce yıllarca İran-Irak savaşıyla yıprattılar. Sonra da yıpratılmış Irağa koalisyon saldırısı başladı.
Türk-Yunan savaşı ile (kazanmamıza rağmen) Türkiye yıpratılmış olacak. Þimdiden sonrasını düşünüp ne gibi tedbirler ve kime karşı almalıyız? Birlikte düşünelim.
En önemlisi öyle bir şey yapalım ki,50 yıl sonra kimse Yunanı üzerimize süremesin. Mesajı Paylaş

#1191
Ne yapalım? İlk öneriyi siz getirin..

Az önce 1988 , ABD'nin İran'a karşı yaptığı "Operation Praying Mantis" okudum , izledim..

ABD , gemime mayın çarptı diye İran'a operasyon düzenlemiş 2 petrol platformuna baskın yapıp patlatmış , direnen İran gemilerini batırmış...

Adama kimse bir şey diyememiş bile ... Biz gaz arama gemisini limandan çıkardığımız an tüm Batı koro halinde "OOOOOO No" diye bağırıyor...

Zayıfız bunun içinde önleyici bir saldırı yapacak gücümüz(irademiz) olamaz... Biz ancak Yunan ilk ateşi açsın diye dua edeceğiz...İlk ateşi açtıklarında da ADALARINDAKİ üsleri tamamen dağıtacağız .

Gerçi bu durumda bile Batı yine bizi suçlu görür orası da ayrı...Ama en azından elimizde kendimizi savunacak argumanımız olur... Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Partikül - 05 Ocak 2021, 01:20:50
Türk milleti diplomasiyi sevmiyor, biz kestirme yolları severiz. Bu işin en pratik yolu, Yunan Hava Kuvvetlerini bertaraf etmektir. Hava kuvvetlerini yok ettikten sonra zaten Yunanistan diye bir devlet kalmaz. Ada sakinlerine 48 saat süre verilir... Bu adalar zaten sizlere şartlı olarak devredilmişti, ne yazık ki kıymetini bilemediniz! Þimdi değerli eşyalarınızı, pılınızı pırtınız toplayın ve doğru Mora yarımadasına!


Yunanlılarla savaşmadan anlaşamayacağımız konusuna katılıyorum. Ancak savaşmamıza da engel olanları unutmamak gerek! Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Oncelikle Yunanistanin simarik bir ulke oldugu ve belirli fasilaler ile dayak yemeyi bikmadan usunamadan hak ettigi konusunda sizlerle hem fikirim.Ama yine de bazi arkadaslarimdan ayristigim ve farkli dusundugum kisimlar mevcut .
Or "Diplomaside basarili degiliz, sabirliyiz, ama sabrimizin da bir siniri var, meydan dayagi atmaya meyilli olmamiz ..."
Oncelikle konuyu bir miktar acmakta yarar vardir Yunanistanin simarikligi konusunda hem fikiriz .Ama Yunanistan pek salak bir ulke de degil  kendi gucunu biliyor ve bunun Turkiyeye karsin yeterli olmayacagi konusunu gorebiliyor ve bu nedenden dolayi yapmaya planladigi veya yapmakta oldugu tum hamleleri ittifaklar kurarak veya itifaklari arkasina alarak kendisine arka cikacak yandaslar ile yapmayi hedefler.
Bizdeki genel dusunceye gore, diplomasi ile pek yol alinamaz zaten bizler bu isi pek beceremiyoruz ,dunya bizi anlamiyor, ama yine de diplomasiyi kehren bir deneyelim ,olmadi deli dumrul misali konu ile ilgili onumezde kimler var ise pata kute girisiriz. Sonucta "Ya kazaniriz ya da diz cokup af dilemektense ayakta savasarak oluruz gibi dusuncelere kapiliriz " Arkadaslar kizmayin ama bu tur yaklasimlar romanlarda,veya filimlerde kaldi"
Once  olaylari gercekci bir mantik suzgecinden gecirmek sureti ile ele almamiz gerekligini ogrenmemiz gerekir. Madem ki diplomasimiz zayif ve yetersiz olduguna inaniyoruz . O zaman once niye diplomaside zayif ve basarisiz onu ele almamiz gerekli . Madem ki sabirliyiz o zaman diplomasinin savaslardan daha uzun sureli oldugunu ve her savasin sonunda da yine donup dolasip diplomasi masasina donulecegini kafamiza iyice yerlestirmeliyiz . "Yani diplomasimizi gelistirmeden sadece sopa sallayarak bu islerin olmayacagini anlamaliyiz "Diplomasi akil strateji oyunu oldugu kadar bir surec isidir. Yani sizlerin deyisi ile sabrimizi bu konuda da sonuna dek kullanmayi ogrenmeliyiz.
Halen olaylar ana hasimlar arasinda diplomasi ile cozulmuyorsa , ve meydan dayagi atmaktan baska cikar yol gorulmuyorsa o zamanda yine aklimizi kullanmamiz gerekir .Yani bu is oyle gecmisteki veya filimlerdeki gibi malesef artik olmuyor. Ana hasmimizin arkasinda durmakta olan veya destek saglayan gorunen ulkelerle anlasarak onlari kendi saflarmiza monte etmeye veya mevcut olayda notur kalmalarini saglamak icin pek etkili olmadigini dusundugumuz diplomasi silahina ihtiyacimiz olacak.
Yani bugunun medyatiklerinin tabiri ile olay Soft Power " Yumusak guc /Diplomasi" ve  Hard Power " sert guc / gerilim, savas "  kombinasyonu uygulanmasi sonrasinda sonuc ancak alinabilinir.Ayaklardan birinin eksik veya yetersiz olmasi durumunda ulkemizin icinde bulundugu sorunlara yenilerinin eklenmesine sebep olur dusuncesindeyim.
Tabii ki butun bunlarin en basinda her olayi zamaninda hatta oncesinde gorup cozebilme kabiliyetimizi gelistirmeliyiz . Yoksa deve kusu politikasi misali basimizi yillarca kuma gomus sonra da hade en iyi yaptigimiz sekilde bu olayi cozelim demek pek akilci bana gelmiyor .
Mesajı Paylaş

Diplomasi makul olanla yapılır. Yunanistan' la Ermenistan makul devletler değildir. Zaten bunlar devlet bile değildir... Bunlar asalak veya parazit devletlerdir. Bunlar kendi nam ve hesabına hareket edebilecek yeteneğe sahip değildir. Bunlar diğer devletlere aparattır, alettir, edevattır. Emperyalizm Yunanistan' ı koç başı olarak, Ermenistan'ı ise  terör devleti olarak dizayn etmiştir. Bunların görev ve sorumluluğu bundan ibarettir. Türk ve Türklüğe karşı kurulmuşlardır işbu nedenle de Türk düşmanıdırlar. Varlıklarının yegane sebebi budur. Ve bu sebep, onların en kıymetli hazinesidir. Dünya üzerinde Türk diye bir kavim olmasaydı, bu iki devlete ihtiyaç da kalmayacaktı. Varlıklarını bizatihi Türk düşmanlığına borçludurlar.

Hal böyle olunca, bunlarla oturup konuşabileceğiniz, makul şartlarda anlaşabileceğiniz herhangi bir ortak paydanız bulunmamaktadır. Özellikle Yunanistan' ı Türk' ün anti tezi olarak sahaya sürdüler. Nasıl ki İran' ın anti tezi Arabistan' sa; Türkiye' nin anti tezi de Yunanistan'dır. Elbette biz onların anti tez olmasını istemeyiz. Fakat onlar tez olabilecek yeteneğe sahip olmadıkları için, bari anti tez olalım diyorlar.

Açıkçası bu işin başka yolu yok... Olmadığı da görülmüştür. Zamanında Atatürk bunlara el uzattı. Gelin iki komşu devlet gibi barış içinde yaşayalım denildi... ama ne fayda! adam anlamıyor yahu. O halde anladığı dilden konuşmak lazımdır.  Mesajı Paylaş

Yunanistan ve Ermenistan hakkinda boyle dusunebiliriz haksiz degilsiniz diyemem . Yine diplomasi konusunda durusum nettir . Madem ki bahsi gecen ulkeler koc basidir o zaman o ulkelerin arkasinda olan ulkeleri yanimizi cekmeye veya en azindan notur davranmalari icin caba gosterelim . O olmaz bu olmaz diye bastan kendimize niye limtler koyup bastan kestirip atiyoruz.  Israrla denemek sart bu yalnizlik cemberini mutlak surette daraltmamiz lazim baska cikar yolu yok bu isin. Mesajı Paylaş

Yunanistan kimin oyuncağıdır? ilk önce bu sorunun cevabını bulalım. Eskiden Yunanistan' ın sahibi İngiltere'ydi. Peki şimdi kimin adamı, Amerika' nın mı?

Yunanistan için, Türkiye' nin balans ayarı veya balans tankıdır diyebiliriz. Terazinin diğer kefesidir. Eskiden Amerika bu dengeyi 7/10 oranında sağlıyordu. Halbuki hakkaniyet ölçülerine göre hareket ediyor olsalardı, en makul şartlarda bu oran 1/8 olması gerekirdi. Yapmadılar... demek ki açıkça taraf tutuyorlar. Amaçları da bellidir, Türkiye' yi dengelemek. Peki Türkiye' yi niye dengelemek istiyorlar? Bu sorunun cevabı da açıktır. Süleyman Demirel; KENDİM İÇİN BİRÞEY İSTİYORSAM NAMEDİM derdi!

Þöyle düşüneli:

Türkiye yaralı bir kartaldır, kanatlanıp uçmak istiyor; fakat Yunanistan, ayaklarına yapışmış kartalın uçmasına engel olmaya çalışıyor. O halde ne yapacağız? Ya Yunanistan' a pençemizi geçireceğiz ya da Yunan belasından kurtulup kendi kulvarımızda yarışacağız. Pençemizi geçirmeden Yunanistan' dan kurtulmak elbette ki mümkündür. Güçlü bir ekonomi, güçlü bir sanayi, güçlü bir ordu, güçlü bir eğitim sistemi... Bunları başardığımız taktirde Yunanistan' ın Türkiye' yi dengeleme imkan ve ihtimali yoktur. Fakat o raddeye gelmeden üstünüze salacaklarını iddia ediyorum. Çünkü ok yaydan bir kere çıktığından, bir daha yakalamak mümkün değildir. O nedenle üstümüze salacaklar, biz de mecburen pençemizi geçireceğiz demek istiyorum.

Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Partikül - 05 Ocak 2021, 14:12:17
Yunanistan kimin oyuncağıdır? ilk önce bu sorunun cevabını bulalım. Eskiden Yunanistan' ın sahibi İngiltere'ydi. Peki şimdi kimin adamı, Amerika' nın mı?

Yunanistan için, Türkiye' nin balans ayarı veya balans tankıdır diyebiliriz. Terazinin diğer kefesidir. Eskiden Amerika bu dengeyi 7/10 oranında sağlıyordu. Halbuki hakkaniyet ölçülerine göre hareket ediyor olsalardı, en makul şartlarda bu oran 1/8 olması gerekirdi. Yapmadılar... demek ki açıkça taraf tutuyorlar. Amaçları da bellidir, Türkiye' yi dengelemek. Peki Türkiye' yi niye dengelemek istiyorlar? Bu sorunun cevabı da açıktır. Süleyman Demirel; KENDİM İÇİN BİRÞEY İSTİYORSAM NAMEDİM derdi!

Þöyle düşüneli:

Türkiye yaralı bir kartaldır, kanatlanıp uçmak istiyor; fakat Yunanistan, ayaklarına yapışmış kartalın uçmasına engel olmaya çalışıyor. O halde ne yapacağız? Ya Yunanistan' a pençemizi geçireceğiz ya da Yunan belasından kurtulup kendi kulvarımızda yarışacağız. Pençemizi geçirmeden Yunanistan' dan kurtulmak elbette ki mümkündür. Güçlü bir ekonomi, güçlü bir sanayi, güçlü bir ordu, güçlü bir eğitim sistemi... Bunları başardığımız taktirde Yunanistan' ın Türkiye' yi dengeleme imkan ve ihtimali yoktur. Fakat o raddeye gelmeden üstünüze salacaklarını iddia ediyorum. Çünkü ok yaydan bir kere çıktığından, bir daha yakalamak mümkün değildir. O nedenle üstümüze salacaklar, biz de mecburen pençemizi geçireceğiz demek istiyorum.
+1 Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Partikül - 05 Ocak 2021, 14:12:17
Yunanistan kimin oyuncağıdır? ilk önce bu sorunun cevabını bulalım. Eskiden Yunanistan' ın sahibi İngiltere'ydi. Peki şimdi kimin adamı, Amerika' nın mı?

Yunanistan için, Türkiye' nin balans ayarı veya balans tankıdır diyebiliriz. Terazinin diğer kefesidir. Eskiden Amerika bu dengeyi 7/10 oranında sağlıyordu. Halbuki hakkaniyet ölçülerine göre hareket ediyor olsalardı, en makul şartlarda bu oran 1/8 olması gerekirdi. Yapmadılar... demek ki açıkça taraf tutuyorlar. Amaçları da bellidir, Türkiye' yi dengelemek. Peki Türkiye' yi niye dengelemek istiyorlar? Bu sorunun cevabı da açıktır. Süleyman Demirel; KENDİM İÇİN BİRÞEY İSTİYORSAM NAMEDİM derdi!

Þöyle düşüneli:

Türkiye yaralı bir kartaldır, kanatlanıp uçmak istiyor; fakat Yunanistan, ayaklarına yapışmış kartalın uçmasına engel olmaya çalışıyor. O halde ne yapacağız? Ya Yunanistan' a pençemizi geçireceğiz ya da Yunan belasından kurtulup kendi kulvarımızda yarışacağız. Pençemizi geçirmeden Yunanistan' dan kurtulmak elbette ki mümkündür. Güçlü bir ekonomi, güçlü bir sanayi, güçlü bir ordu, güçlü bir eğitim sistemi... Bunları başardığımız taktirde Yunanistan' ın Türkiye' yi dengeleme imkan ve ihtimali yoktur. Fakat o raddeye gelmeden üstünüze salacaklarını iddia ediyorum. Çünkü ok yaydan bir kere çıktığından, bir daha yakalamak mümkün değildir. O nedenle üstümüze salacaklar, biz de mecburen pençemizi geçireceğiz demek istiyorum.
+1 Mesajı Paylaş

#1199
Çok siyasi tahlile gerek yok... Yunan tarihi okursanız her yerde iç mücadele var şehir devletler arasında.
En güçlüleri de Sparta kent devleti (karada güçlü) , Atina kent devleti  (denizlerde güçlü) ... Sadece ortak düşman PERS tehditine karşı bu kent devletleri birleşiyor , ortak mücadele ediyorlar...

Biz onlar için PERSLİLERİZ....Hepsi bu Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz