Irak

Başlatan Þahinbey, 05 Ağustos 2009, 14:41:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#210
İran ile uzun zamandır savaşmıyoruz. Safevî Devleti ni tanımadığımızdan bu hep yanlış söylenir. Bugünkü İran ile yakın tarihe kadarki İran ın alakası yoktur. Bizim tarihteki bahsettiğimiz Bağdat seferinde filan savaştığımız İran aslında Azerbaycan dır yani eski adı ile Safevî Devleti daha doğrusu imparatorluğudur.
Ben ara sıra şaka yaparım tarihteki en büyük düşmanımız haçlılar ondan sonrada Azerbaycan lılardır diye. Aslında biraz doğrudur bu. Hatta haçlılarla iyi başettik ama bu adamlar bizi az daha tarihten bile sileceklerdi yenişemediğimiz komşumuzdur eski Azerbaycan yani Safevî İmparatorluğu. Bu yüzden Azerbaycan lılar kardeş ülke olmaya öfkeli yaklaşırlar bunda da haklılar ne haddimize onları küçük kardeşimiz görmek tepeden bakmak. Akranımız bir ülke hatta onların gözünde Türkiye bile küçük kardeş olabilir bellide olmaz. Serv de bize iç anadoluda küçücük bir kısım bırakmışlar ya işte bugünkü Azerbaycan o halde olan kurtuluş savaşını yapıp kazanamamış bir ülkedir bu yüzden küçüktür ama doğal sınırlarına ulaşsa Türkiye ye yakın nüfusu olan bir ülke olacaktır.
İran ile savaşta bu işgal altındaki Azerbaycan ın kurtarılmasıda söz konusudur bu bir haktır aslında. Ama biz bunu ne kadar isteriz oda var sonuçta tarihi düşmanı diriltmek tekrar şii Türkler Sünni Türkler meselesine dönme riski var. Azerbaycan Türkiye nin sancılı meselelerinin tarihi kaynağıdır bu misyone dönermi geri bilinmez ama Anadolunn Sünni olmayan kesimi için tarihte olduğu gibi bir aidiyet merkezide belki olabilir ilerde yine. Mesajı Paylaş
beğen

Bence bu melese, milli mesele haline gelmeli, Doğu komşumuzdaki zoraki/doğal olmayan bir yönetim şekli nedeniyle öncesinde ise sovyet baskısı nedeniyle bastırılmış milyonlarca kimliklerini belirtemeyen kardeşimiz orda. Bi Düşünün, bugünki iranın %55-60 diyenler var. 50-60 milyon insan eder Azerbeycan ile. Türkiye ile birlikte dil yakınlığı %95 lerin üstünde 130-140 milyon  nufüs eder... Avrupa birliğinin içindeki gibi ekonomik bir model kurulduğunu düşün ... Çok büyük potansiyel... Diğer Türk Cumhuriyetleri içinde cazibe merkezi demek...oldumu sana 200-250 milyon...Dünya ortalamasıın üstünde gelir düzeyi büyük bir iç pazar...Sadece bu iç pazara bile üretsen... Herşeyi üretecek cesareti olur bu topluluğun...Avrupa ortaçağı din savaşlarıyla bitirdi ve yeni çağın kapılarını açtı... Artık bizimde şu messepciliği kapatmamız lazım... Kim demişti hatırlayamıyorum; toplumları dinler değil diller böler diye... Bir numaralı maddesi komünikasyonun; aynı dili konuşmak/ortak dil... Mesajı Paylaş

Azerbaycan ile aramızda oldukça derin meshep farklılığı var bu biraz görmezden geliniyor ama iki ülkenin birleşmesine mani bir durumdur bu. Hatta Türkiye nin devlet aklı İran daki Azerbaycanlıların özgürleşmesini büyük Azerbaycan ın kurulmasını arzu edermi hiç sanmıyorum.Bu kardeş komşumuz ile tecrübelerimiz travmatik izler bıraktı Türk Devlet reflekslerinde. Köprünün altından çok sular geçmişte olabilir geçmemişte olabilir. Sonuçta 50 milyonluk Azerbaycan başka bir şey şimdiki başka bir şey. Lafını etmek istemiyorum ama bahsetmeye çalıştığım sorun tarihi anlamda Anadolu halklarının bu komşuyu daha fazla kendisinin temsilcisi sayması olayıdır tarihte. Yani Alevi sorunudur kısacası. Bizim travmatik korkularımız burdan geliyor tarihtede böyleydi. Muhteşem süleyman dizisindeki izlerken isyancılar bunlardı mesela.
Bakın mesela bunlar hep o travmalar işte

Mesajı Paylaş
beğen

Kesinlikle haklısınız...ama artık aşmamız lazım husumeti...Kucaklaşmak gerek artık...Bugün, Protestanlar ve Katolikler bir arada yaşamayı başarmışsa. Alevi de, Sünni side birlikte yaşamayı öğrenmesi lazım... Atatürk Türkiye si bunu becerebilir belki...Umut yeşermemiş tohum dur derler... Mesajı Paylaş

#214
Bencede bunun zamanı çoktan geldide geçiyor bile. Bu çağda küçük bir meshep meselesini yaşıyor olamak Türkiye üst kimliğinde buluşamamak ilkelliktir. Ama hayatı realiyete göre planlarsın malesef ideal olana ulaşamamış görünüyoruz şu an için.

İlerde Azerbaycan ile Türkiye birleşirmi diye bir soru sorsak bence olabilir. Geleceğin dünyası birleşmeleri zorlayabilir. AB denemesi var başarılı olamadı gibi görünüyor ama bence olacaktır. Sonrasında Arap birleşmesi olabilir sonrasında Kanada ABD belki birleşir sonrasında büyük Afrika birleşik devleti dünyanın en büyük devleti olabilir. Dünya böyle birleşmelere mecbur kalırsa neden Türklerde denemesin. Tabi bunun için önce arada kara sınırını sağlamak lazım. buda ya Ermenstan dan Megri koridorunun ele geçirilmesi ile yada Güney Azerbaycan ın İran dan geri alınması ile mümkün.

Meseleyide Irak dan İran a İran danda Azerbaycan a nasıl getirdiysek iyice konuyu saptırdık görünüyor ama aslında Irak meselesinin ne boyutta olduğunun bir işareti bu ucu Azerbaycan a kadar değiyor.  Mesajı Paylaş
beğen

Kusuruma bakmayın... belki bazı arkadaşlar konudan uzaktırlar...Protestan ve Katolikler örneğini kullanman niyetlidir, rica ederim konu ilginizi çekiyorsa Wikipedia dan da olsa Avrupa din savaşları, 100 yıl savaşları ve güllerin savaşları gibi konular var ...bir göz atınız, rica ederim....Adamlar barışmış... Mesajı Paylaş

#216
Alıntı yapılan: serkan - 07 Ekim 2016, 20:46:56
Azerbaycan ile aramızda oldukça derin meshep farklılığı var bu biraz görmezden geliniyor ama iki ülkenin birleşmesine mani bir durumdur bu. Hatta Türkiye nin devlet aklı İran daki Azerbaycanlıların özgürleşmesini büyük Azerbaycan ın kurulmasını arzu edermi hiç sanmıyorum.Bu kardeş komşumuz ile tecrübelerimiz travmatik izler bıraktı Türk Devlet reflekslerinde. Köprünün altından çok sular geçmişte olabilir geçmemişte olabilir. Sonuçta 50 milyonluk Azerbaycan başka bir şey şimdiki başka bir şey. Lafını etmek istemiyorum ama bahsetmeye çalıştığım sorun tarihi anlamda Anadolu halklarının bu komşuyu daha fazla kendisinin temsilcisi sayması olayıdır tarihte. Yani Alevi sorunudur kısacası. Bizim travmatik korkularımız burdan geliyor tarihtede böyleydi. Muhteşem süleyman dizisindeki izlerken isyancılar bunlardı mesela.
Bakın mesela bunlar hep o travmalar işte


Meselelerin önünü arkasını araştırmadan; nineden dededen duyguğunuz doğmatik bilgiler ile yorumlar yapıyorsunuz. Türklük nedir, Sünnilik nedir, Alevilik nedir ? Bunları ilk önce bir araştıralım derim.

Diğer bir iletinizde Azerbaycanlılar diyorsunuz; Azerbaycanlı diye birşey yoktur onlar Türk Oğlu Türktür. SSCB zamanında uygulanan bir politikanın gereği olarak; Türk milletinin asimile etmek için uydurdukları bir yakıştırmadan ibarettir. O dönemde '' Biz Türküz'' diyenlere '' Hayır siz Azerisiniz'' diyorlardı. Bunları bilelim...

Diğer bir konu Alevi- Sünni meselesi..! Bu konu hakkında biraz malumat verelim;

İslamiyet öncesi dönemde aslında amcaoğlu olan iki kabile; yani Haşimoğulları ile Ümeyyeoğulları Mekke' nin idaresi konusunda çekişme halindeydiler. Yok sen idare edeceksin, yok ben idare edeceğim çekişmesi. Çünkü o dönem için de Mekke kutsal bir yerdi ve ayrıca itibar ve kazanç kapısıydı. Ehlibeyt ile Emevi Mücadelesinin kökleri oralara kadar dayanır.

Hz. Muhammed peygamber olduğunu açıkladığı zaman; Emevi ailesi (Ümeyyeoğulları) yukarda bahsettiğim gerekçeler nedeniyle itiraz etmiştir. Ancak Hz. Muhammad' in vefat ettiği güne kadar da Haşimoğullarının üstünlüğünü kabul etmek zorunda kalmıştır. Hz. Peygambere güçleri yetmedi yani! Ancak sonradan olanlar olmuştur. Ümeyyeoğulları gücü ellerine geçirebilmek için Peygamber soyunu kılıçtan geçirmiştir. Bu sayede Emeviler 83 yıl boyunca hükümetin idaresini ellerinde bulundurmuşlardır.

Türkler ve İranlılar Emevi hanedanlığının yapmış olduğu zulme ve zalimliklere daha fazla tahammül edememişler ve Ebamüslüm Bin Horasani önderliğinde ( Türk Oğlu Türktür) ayaklanmışlardır. Bu şekilde Emevi hanedanlığına son vermişlerdir. Ne kadar Emevi varsa hepsini kılıçtan geçirmişleridir. Ebamüslüm Horasani idareyi On İki İmamlardan İmam Cafer-i Sadık' a vermek istediyse de imam bu görevi kabul etmemiştir. Bunu üzerine Hilafeti Peygamberin diğer amcaoğulları olan Abbasoğlullarına ( Abbasiler) vermiştir. Burada yanlış yaptığını tarihçiler dile getiriyor.

Abbasoğulları derhal saltanat düzeni tesis ederek Emevilerin yaptığını yapmaya soyunmuşlar ve Peygamber soyunu kurutmaya çalışmışlardır. Ehlibeyt imamları dini bilgileri en saf ve doğru şekilde yansıttığından dolayı halkın gözünde itibarları çok yüceydi. Abbasoğulları bu durumu kıskanmışlar ve Ehlibeyte karşı zulmetmişlerdir. Saltanatlarını kaybedecekleri korkusu ile devlet idaresini, mahkemeleri ve islam fıkhını değiştirmişlerdir. Bu yolu seçerek Ehlibeytin halk üzerinde ki etkisini kırmak istiyorlardı.

Bu çerçevede -zor yoluyla- İmam-ı Azam olarak bilinen Numan Hocayı, Malik Hocayı, Hambeliyi ve Þafi İdris Hocayı kurmuş oldukları mahkemelerin başına getirdiler. Adına da SÜNNİLİK dediler. Sünnilik işte budur... Aleviliği de başka bir yazıda anlatırım artık.
Mesajı Paylaş

ABD'den flaş Başika açıklaması

AASon Güncelleme : 08 Ekim 2016 - 00:02
ABD'den flaş Başika açıklaması

ABD Başkanı Barack Obama'nın DAEÞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, Türk askerlerinin Musul yakınındaki Başika'da yerel güçleri eğitim amaçlı bulunmasına ilişkin, "Irak'taki tüm askeri eylemler Irak hükümetinin tam rızası ve koordinasyonuyla olmalı" dedi.

McGurk, ABD Dışişleri Bakanlığının günlük basın toplantısına katılarak DAEÞ'e karşı yürütülen kampanyaya ilişkin bilgilendirmede bulundu.

Bilgilendirme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan McGurk, Türk askerlerinin yerel güçleri eğitim amaçlı Musul yakınındaki Başika'da bulunmasına ilişkin bir soru üzerine, şu değerlendirmede bulundu: "Bu konudaki temel prensiplerimiz çok açık. Irak'taki tüm askeri eylemler Irak hükümetinin tam rızası ve koordinasyonuyla olmalı. Biz Irak'ta koalisyon olarak Irak hükümetinin rızası olmadan hiçbir şey yapmıyoruz."

McGurk, bu konudaki diğer prensiplerinin ise Irak'ın egemenliği ve toprak bütünlüğü olduğunu belirtti.

Başika'daki konuşlandırmanın bir yılı aşkın bir süre önce gerçekleştiğini ifade eden McGurk, bunun öncesinde yanlış iletişim veya başka bir şey olduğunu ancak konuşlandırmaya Irak hükümetinin rızasının bulunmadığını ileri sürdü. McGurk, kampta yerel güçlerin eğitildiğini ve bunların Iraklıların komutasında operasyonlara katılacağının söylendiğini hatırlatarak, "Musul operasyonunda ana prensip şu, bir plan ve bir komuta var. Bunun dışındaki herhangi bir silahlı grup çok ciddi bir problem olabilir." sözlerine yer verdi.

Brett McGurk, sorunu diplomatik yollardan çözmek için Bağdat'taki ortaklarıyla yakın çalışma içerisinde bulunduklarını söyledi.

http://www.hurriyet.com.tr/abdden-flas-basika-aciklamasi-40242877 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Irak'ın Ankara Büyükelçisi: Türkiye geri adım atmazsa...
Ferit ASLAN/DİYARBAKIR (DHA)
Son Güncelleme : 09 Ekim 2016 - 12:51
Irak'ın Ankara Büyükelçisi: Türkiye geri adım atmazsa...



Irak'ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi, Başika'daki Türk askerlerinin Irak'ın egemenliğini ihlal ettiğini öne sürdü. Büyükelçi Alevi, "Türkiye toprak bütünlüğümüze saygı göstermeli. Eğer bu konuda geri adım atmazlarsa tavrımız farklı olur" dedi.

Musul yakınlarındaki Başika'da bulunan Türk askeri varlığı, Bağdat ve Ankara arasında tartışma konusu olurken, Irak'ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi, Erbil merkezli yayın yapan Rudaw televizyonuna konuştu.

Büyükelçi Alevi, Başika'daki Türk askerlerinin Irak'ın egemenliğini ihlal ettiğini ileri sürerek, "Türkiye toprak bütünlüğümüze saygı göstermeli. Eğer bu konuda geri adım atmazlarsa tavrımız farklı olur. Irak'ta bulunan tüm güçler Irak Hükümeti'nin bilgisi dahilinde orada buluyor ancak Türkiye'nin oradaki varlığı illegaldir" dedi.

Büyükelçi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi, Türkiye'nin PKK ve DEAÞ'ı bahane ederek bölgede olmak istediğini ancak bunun geçerli bir gerekçe olmadığını ileri sürdü. Büyükelçi Alevi, "Türkiye, eski Musul Valisi ve Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile anlaştığını söylüyor ancak, bu anlaşma bizim için geçerli değildir. Bu konuda henüz Türk yetkililer ile yüz yüze görüşmedik, her iki tarafında sert açıklamalardan kaçınması gerekiyor" diye konuştu.

Irak'ın Ankara Büyükelçisi Alevi, Türk yetkililerin, "Irak parçalanmış bir ülkedir" sözlerini de eleştirerek, "Irak federal bir ülkedir. Güçlü merkezi bir yönetimi olmasa da meşru bir yönetime sahiptir. Kaldı ki bu konu Türkiye'yi ilgilendirmiyor" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/irakin-ankara-buyukelcisi-basikadaki-turk-askerleri-irakin-egemenligini-ihlal-ediyor-40243760 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Bakalım o çok sevdiğimiz müttefikimiz(!) Barzani nasıl satacak bizi... Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz